OSMALI
DEVLETİ’NİN SAVAŞA GİRMESİ
Osmanlı
Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na Katılması, Çanakkale Cephesi’NİN Açılması
Osmanlı
devleti, Balkan Savaşları’ndaki yenilginin etkisi ile ordu ve donanmasını ıslah
etme işlerine girişirken, bir yandan da iki bloğa ayrılmış Avrupa’da kendisini
yalnızlıktan kurtarmak için bir takım ittifak teşebbüslerinde bulunmuştur.
Osmanlı
devleti ilk ittifak teşebbüsünü geleneksel dostu saydığı İngiltere nezdinde
yaptı, ancak ittifak teklifi reddedildi. İkinci ittifak teşebbüsü Fransa
nezdinde oldu. Bu ittifak teşebbüsü de başarısızlığa uğrayınca Osmanlı Devleti,
Almanya’ya doğru itildi. Osmanlı Devleti 22 Temmuz’da ittifak için Almanya’ya
başvurmuş ve 2. Wilhelm’in isteği üzerine Almanya, Osmanlı Devleti ile ittifak
görüşmelerine başlamıştır.
2
Ağustos 1914’te de Türk – Alman ittifakı imzalanmıştır. Fakat savaşın patlamasıyla
birlikte, Türk – Alman ittifakının varlığını bilmeyen itilaf devletleri,
Osmanlı Devleti’nin tarafsızlığını sağlamak için çaba sarf ettiler. Osmanlı
Devleti, savaş karşısında tarafsızlığını ilan etmekle beraber, Ağustos’un ilk
haftasından itibaren süre gelen olaylar ve Almanya’nın çabaları Osmanlı
Devleti’ni savaşa katılmaya sürükledi. Savaştan 5 gün sonra 2 Ağustos 1914’te
Osmanlı – Alman ittifakı imzalandı. Osmanlı Devleti tarafsızlığını ilan etti.
Aynı gün Osmanlı Devleti’nin tarafsızlığından şüphe duyan İngiltere, yapım ve
tamirat için önceden Sultan Osman ve Reşadiye zırhlılarına ambargo koyduğu gibi
bu iki geminin ikmal ve teslim muamelelerini ambargo tarihine kadar kasten
geciktirmişti. Bu anlaşmaya 5 Ağustos’ta Avusturya-Macaristan da katıldı.
“10
Ağustos 1914 günü Goeben ve Breslau adlı Alman gemilerinin, İngilizlerin
takibinden kurtulması için Çanakkale Boğazı’ndan içeri girmelerine izin
verilmesi, savaşa girmemizin bir nevi sebebi oldu. Osmanlı Devleti’nin,
imzalanan tarafsızlık anlaşmasına göre bu gemileri 24 saat içinde kara
sularından çıkarması veya silahlarından tecrit etmesi gerekiyordu; bunların
hiçbirisi yapılmadı. Enver paşa’nın gizli izni ile boğazdan girmesine izin
verilen bu gemiler heyet-i vükelâca, Osmanlı Devleti tarafından satın alınmış
gibi gösterildi ve Almanya’dan iki gemi satın alındığı ilan edildi. Goeben’e
“Yavuz Sultan Selim” ve Breslau’a da “Midilli” adı verildi.”
Osmanlı Donanma Komutanlığı’na atandıktan sonra Tuğamiral Suschon komutasındaki
Osmanlı Donanması (1 muharebe kruvazörü, 5 hafif kruvazör, 4 muhrip ve 1 mayın
gemisi), 29 Ekim günü eğitim amaçlı çıktığı Karadeniz’de, Odesa, Kefe ve
Novorsisky limanlarını bombardıman etti. Bunun üzerine 1 Kasım’da Ruslar,
Kafkasya sınırlarında taarruza geçtiler. İngilizler de Kasımda Akabe’yi
bombardıman ettiler ve İzmir körfezinde iki gemimizi batırdılar.
Rusya’nın bağlaşığı İngiltere ve Fransa, 3 Kasım 1914 günü Çanakkale Boğazı
önlerine gelerek boğaz giriş tabyaları olan Seddülbahir ve Kumkale’yi
bombardıman etti. 5 Kasım’da İngiltere’nin ve 6 Kasım’da da Fransa’nın, Osmanlı
Devletine savaş ilan etmesi üzerine, Osmanlı Devleti 11 Kasım’da savaş ilan
etti. 14 kasım’da da Cihad-ı Mukaddes ilan etti.
“İngilizler,
1915 yılı başında, Avrupa’daki harp mevzi harbine dönüşünce, bütün kuvvetlerini
Avrupa cephesine yığmaktansa Çanakkale veya Balkanlar’da ikinci bir cephe
açarak harbi hareket harbine çevirmeyi, bu suretle Rusya’ya ihtiyacı olan
yardımın yapılabileceğini, İstanbul’un ele geçirilmesiyle Osmanlı Devleti’nin
Almanya’dan kopartılabileceğini, ayrıca harbe girmekte kararsız görünen
Bulgaristan’ın da Almanya tarafından harbe girmesinin önleneceğini düşünerek,
Çanakkale Boğazı’nın donanmayla geçilmesine ve İstanbul’un işgaline karar
verdiler.”
“Rusya’nın
sonsuz insan gücünden yararlanma ve Ruslara yardımda bulunma, müttefiklerinin
başlıca düşüncesini teşkil etmekteydi. Boğazlar açılmadıkça Rusya’ya gerekli
yardımı yapabilmek ve Almanya’yı yıkabilmek mümkün olmayacaktı. Çanakkale
Boğazı açılmadıkça Rusya’nın taarruza geçmesi imkânsız olacaktı. Bu harekât
başarılı sonuçlanırsa elde edilecek siyasi sonuçlar çok büyük olacaktı.
Boğazların açılması ekonomik faydalar sağlayacaktı.”
Çanakkale
cephesinin açılma sebepleri; siyasi, ekonomik ve askeri amaçları
gerçekleştirmek içindi. Bunlar;
Almanya’nın
en önemli bağlaşıklarından birini saf dışı bırakmak,
Rusya’ya yardım için deniz yolunu açmak,
Kararsız durumda bulunan Balkan devletlerini üçlü anlaşma içerisine almak,
Ruslara cephane ve araç gereçleri ithal yolu açmak,
Avrupa ile Asya arasında Osmanlı ulaşımını keserek sonuçlarından yararlanmak,
İstanbul dolaylarından diğer cephelere asker gönderilmesine engel olmaktır.